Sunday, January 31, 2016

Gözlerinden dönenin şiiri kırılsın







































Gökyüzünün altında

Kalbim kendini alamayarak sana devrildi güzel talihim iyi

Fındık kabuğuyla oynuyor kedinin biri
arada bir
kuyruğunu da dahil ederek oyuna
sabah güneşi
gülücükler fırlatıyor tatlı dokunuşlar
dayanamayıp aralarına dalacak nerdeyse
otların arasına kaçıyor fındık kabuğu
kedi pusuya yatıyor birkaç adım ötede
adamın biri otların arasına fırlattığı izmaritle birlikte
eziyor fındık kabuğunu gelişigüzel ayakkabısının ucuyla
hiçbir şeyin farkında değil
9:30’da çok önemli bir toplantısı var iş yerinde
toplanıp yönetim kurulu üyeleriyle
kararlar alacaklar geleceğe dair
bana sorarsanız
gelecek başımıza geldikten sonra
öncesinde yok
bir yolu takip etmiyor hayat
acımasızdır çoğu zaman aldırmaz
kedilerin oyunlarına
aldırmayacağı gibi yönetim kurulu kararlarına.

Şiir kesikleri bıçak kesiklerinden öncedir
gözlerinden dönenin şiiri kırılsın.

Ildır’da
eylül’ün ısrar etmeye başladığı bir vakitte
her şeyin arasından, içinden, altından, üstünden esen
rüzgarla birlikte
aniden belirivermiş
adamın biriyim ben
dışarıdan bakılınca
rüzgarın savurduğu öteberinin arasında
ayakta durmaya çalışan
hiçbir şey savrulup gitmek istemiyor elbette
kağıdın cart diye yırtılırken çıkardığı ses
direnişin sesi
fındık kabuğundan gelen çatırtı öyle
geçip giderken bile
gözlerine dikkatlice bakıldığında
rüzgara hayıflanan bir hüzün var karşı koyuşlarında
asimetrik varoluş hamleleri yapan rakkasenin inadı.

Aşk kesikleri bütün kesiklerden önce gelir
hayat ürpertilerle titremelerle
gelen bahtımdır sonrası şiir kerim.

Vakit aç
ısırıp duruyor oburca
gökyüzünün altında
günün ilk sözcüklerine girişmişken güneş.

Bin şiir eder göz kesikleri bin mani
ölüm böyle bir şeydir sevgilim dedim ya
kuş kere kuş özgürlük eder
dudaklarınla gelen şiir bayram.

Eylül 2008, Ildır / İzmir

Uluer Aydoğdu


No comments: