Friday, November 28, 2014

İktidar Aygıtı’na karşı en azından bir Pahalıya Mal Olma Makinesi ya da kaçak oluş

http://aykiriakademi.com/haber/haber-goster/372-iktidar-aygiti-na-karsi-en-azindan-bir-pahaliya-mal-olma-makinesi-ya-da-kacak-olus.html


Sahi kişiliklerimizi, karakterlerimizi nasıl bozmalı? Yani anahtarı kapatıp devreyi nasıl açmalıyız? “Geriye, ezilmeden, çarpmadan duvarı nasıl geçmeli, dibinde dönüp durmak yerine, kara delikten nasıl çıkmalı, hangi parça kara delikten çıkmaya yarar? Sonunda artık sevmeye yetenekli olmak için aşkımızı bile nasıl kırabiliriz? Nasıl ayırt edilmez olmalı?” Kertenkele kral Jim Morrison, The Doors’da duvarların içinden geçer. Tıpkı Henry Miller gibi. Her şeyden arınanlar yapabilir bunu. Düz doğrusal yoldan, geçmiş ve gelecekten arınanlar… Yol’u kırıp, o kırığı izleyenler “doğumun yarattığı duvarı” geçer. Öyleyse yüzü bozmakla işe başlamak gerek “dünyanın bütün renklerine bürünmek”, ‘çok yüzlü’ zarlar olabilmek için. Zaten asıl açıklanması gereken doğuluların kirli, kirlenmiş dediği aklı açıklamakken bu akıl bizi açıklar olmuştur. Tıpkı bunun gibi “dili yorumlamamız gerekirken, o bizi ve kendi kendisini yorumlar oldu.” İmleyen icat oldu ‘bütün’ bozuldu. Öyle, “İmleyenlik ve yorumlama dünyadaki iki hasalıktır, despot ve papaz çiftidir.”  

No comments: