Monday, February 29, 2016

İktidar Aygıtı’na karşı en azından bir Pahalıya Mal Olma Makinesi ya da kaçak oluş


http://aykiriakademi.com/haber/haber-goster/372-iktidar-aygiti-na-karsi-en-azindan-bir-pahaliya-mal-olma-makinesi-ya-da-kacak-olus.html
















Görebilen gözler olsaydı, Ece Ayhan’ın “raks eden bir kaos olduğunu” görürdü. Tabii, ‘sürü insanının’ makro moleküler dünyasına uygun “kalın tanecikli” bakışı böyle “ince tanecilikli” süreçleri göremez. Zaten görse çıldırıp giderdi, diyeceğim görmeyişi pek yerindedir, akıl sağlığı için. Böylece şairlerle delilik arasında o hep konuşulan ilişkiye gelmiş oluyoruz. Zaten tıpkı elektronlar gibi şairin hem yerini/konumunu, aynı zamanda da hızını saptayamayacağımız için en iyisi onu bir yere koymamak. Çünkü siz konumunu saptadığınızda o çoktan başka bir yerdedir, o kadar hızlı hareket ederler ki! Sahi Ece Ayhan’ı gören var mıdır acaba? Belki haftanın kimi günleri, örneğin Salı ve Pazar günleri, parçacık olarak davrandığında… Bu yüzden yalnızca ‘Ece Ayhan oluş’tan söz edebiliriz. Her ‘şair oluş’ aslında ‘kaçak oluş’tur. Örneğin Turgut Uyar okuduğunuzda niye titrediğinizi sanıyorsunuz ki! Göremezsiniz onu, ama sizi çarpar, basbayağı yamulursunuz.

No comments: